27 Temmuz 2014 Pazar

Aynada Gördüğüm !

(Bu gelişi güzel yazılmış bir yazıdır. Tamamen hayal ürünüdür.)

  Havaların sıcaklığından mıdır, dükkandaki telaştan mıdır, çok muhterem biricik sülalemden midir, yoksa sürekli mezun olamama durumumun lavgarca ifade edilmesinden midir; hatta ve hatta ülke gündeminin talk showa çevrilip, insanların bir sağa bir sola yönlendirilip, kendime, zaten başımda yeterince var olan artçılara yenisi eklemek istemeyişimden midir bilmiyorum; sorumsuz, umursamaz,  kısa cevaplı ve öznel-bencil düşünceli birisi olmuş çıkmışım.

  Her gün başımda, bünyemde, zihnimde sirayet eden örneklerden bazı gündem başlıklarım: neden telefonu açmıyorsun, neden aramıyorsun, yaz günü kan mı verilir, tedavini yarım bıraktın, neden uzattın okulu, ehliyet sınavın, ekmeğin suyun kesilmeli madem çalışmıyorsan; Çin Seddi kısa geliyor devri alem olur bunlardan... Toplumun genel kişilik-ahlaki özelliklerinden olan "döverek sevme" ve "baskı yollu ceza" tadında, manevi şiddet içeren bu söylemlere karşılık veremeyecek kadar mecalsiz kalmam bir yana, içten bir tebessüm dahi edemeyecek kadar ruhsuzlaşmam, cesetleşmem son zamanların meşhur lafı; "fıtratımdan" olsa gerek. Yani son derece boş, mesneti söz sahibinin kişiliği ile doğru orantılı, hamasi edebiyatla akıl satıcılığı, nasihat kılıflı riyakarlık kokan bir sürü cümlelerle kurulu bir haçlı ordusu... Bunlar ile kim ya da kimler adam olmuş (başta siz oldunuz mu) bunu gerçekten çok merak ediyorum.

  Sanırım Türkiye'de mutlu olmak için herkesin öncelikle kendi işine gücüne bakması gerekiyor. Bu da gerçek olmayacağı için... İleride Türkiye'ye her gelişimde, bunları hatırladıkça, belki de kaderimi bana bu şekilde çizdiren her bireye içten bir dua ile şükran sunarım.  Ama şu da aşikardır ki; kaderin geçmişinde yapraklar asla kopartılmaz.