23 Eylül 2014 Salı

Operasyon Mu ?


Operasyon-1 : 99 Apo 

  Terör örgütü PKK elebaşısı Abdullah Öcalan 1999 yılında Türkiye'ye asılmama şartı ile CIA tarafında veridi. Öcalan Türkiye'ye getirildiğinde, dönemin başbakanı merhum Bülent Ecevit, "Devlet sözü yerine getirildi." diyordu sevinçle. Dönemin MİT müsteşarı Şenkal Atasagun ve ekibi de CIA'in şartını sağladı. Atasagun ve ekibi 2000 yılında gaztecilere verdiği demeçte, "Öcalan'ı getiren de biziz, asılmaması için en büyük mücadeleyi veren de biziz." dedi. 

   O dönem konjonktürü çerçevesinde bu hadise gerçekten olağanüstü idi. Siyasi iktidar da elbette ki zafer sarhoşuydu. Ama bir gerçek var; sadece kalıcı zaferlerin sevinçleri geçici olmaz. Zafer sarhoşluğunun etkisi zamanla geçti, siyaset ayıldı, iktidar ne yapıldığını hatırlayamadı. 1999 yılında Öcalan Türkiye'ye getirildiğinde, "Dünyanın neresinde olsa, devletimizin onu ele geçireceğini söylemiştik. Bu devlet sözü, yerine getirildi. Şehit analarına verilen söz, yerine getirildi." diyen Ecevit, 2005 yılında verdiği bir röportajda ise, "Bize niye Apo'yu verdiler, onu hala bilmiyorum." demişti.

  99 Apo Operasyonu asla MİT'in başarısı olmamıştır ! Öcalan hakkında siyasi baskı ABD'den gelmiş ve Öcalan Kenya'da kaldığı büyükelçilikten çıkarılmıştır. MİT ise sadece Öcalan'ı Nairobi'deki havaalanından teslim alıp Türkiye'ye getirmiştir.
  Bu operasyonda dönemin siyasi iktidarı ve devlet de başarılı olmamıştır. Geleceği düşünülmeden atılan adım yüzünden, ülkemiz bugün cereyan hadiselere o günlerden gebe bırakmıştır. Kısaca bu operasyon sadece ve sadece Apo'yu kucağımıza verenlerin başarısı olmuştur !


  Yaşanan tüm bu gelişmeleri ve bunların Türkiye'ye olan faturasını Boynuz Kulağı Geçmiş adlı yazımda yazmıştım. [1]

  


Operasyon-2 : Al Takke Ver Külah 

  İngiliz-İsrail konsorsiyumu ürünü olan IŞİD terör örgütü, bölgede özellikle de son 4 ay içerisinde anormal bir ivme artışı ile Suriye'den Irak'a kadar yayıldı. IŞİD bir yandan katliamlar yaparken, bir yandan da petrol sevkiyatından da günde milyonlarca dolar para kazandı. IŞİD İngilizlerin bölgemizdeki 100 yıllık emelleri ve İsrail'in büyük rüyası gerçekleşsin diye hiçbir vahşetten gocunmadı. İşte bu sebeple İsrail ve İngiltere'nin adları kamuoyunca geniş yer almıyor. Pastayı kendileri yaptı, çatalı bıçağı kendileri hazırladı, kendileri yiyecek, eşe dosta ikram edecekler.

  IŞİD'in durdurulmayan, yapılan hava saldırıları ile askine yayılan silahlı gücü vasıtası ile Ortadoğu'da çok ciddi bilinçli bir göç dalgası oluşturuldu ve neticesinde zemin demografik bir kaosa hızla hazırlandı. Özellikle Türkiye sınırından inanılmaz sayıda geçişler oluyor. Gelen mülteciler otobüslerle büyük şehirlere taşınıyor. Türkiye'deki mülteci sayısı 2 milyona yaklaştı. Önlem alınmamaya devam edilirse, bu durum gelecek zaman içerisinde Türkiye'deki demografik yapıyı da bozarak, Türkiye'yi ciddi ekonomik sıkıntılara hatta şiddetli iç çatışmalara gebe bıraktıracaktır.

  Geçtiğimiz Cumartesi sabahı IŞİD'in rehin aldığı Musul'daki konsolosluk çalışanlarımız Türkiye'ye getirildi. Hepsine ayrı ayrı geçmiş olsun. Allah kimseyi vatanından, ailesinden, yavrusundan ayrı bırakmasın.

  Rehin tutulan 49 vatandaşımıza karşılık takas yapıldığı hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de hükümet kalemi tarafından dile getirildi. Baştan belirtmek gerekirse takas olayı da kesinlikle algı operasyonu ürünüdür. Velev ki yapıldı, (onların ifadesi ile) bu mesele militan-lider ile takas edip çözülemeyecek kadar büyük bir meseledir ! Meselenin altının oyulmaması, derine inilmemesi için çok başarılı(!) bir ifade ile takas denildi ! Çocuk olmaya, çocuklaşmaya gerek yok. Bazı yanlışlardan yıllarca ve ısrarla, hem toplum hem de siyasi irade olarak vazgeçemedik. Oysa ABD Dışişleri Bakanı Kerry, rehine krizi çözümünde etken olduklarını açıkça ifade etti. AKP'li bir vekil de operasyona CIA'li gönderme yaptı. John Kerry Türkiye için son olarak, "Pudingi yemeden, içinde ne olduğunu bilemezsin." dedi. Aynı şekilde Pentagon sözcüsü de Türkiye'nin IŞİD'le mücadelesinin kaçınılmaz olduğunu ısrarla ifade etti. Murat Karayılan'ın, "Süreç bitmiştir!" açıklaması ve devamındaki tehditleri de bununla beraber okumak gerekir. Çünkü Karayılan'ın açıklaması, ABD'nin ısrarındaki tehdidi görmeye yeter de artar bile. PKK, IŞİD konusunda ABD'nin görülür kozudur.

  IŞİD ve PKK'nın kolları bölgede kıyasıya savaş halindeler. Daha büyük kanlı savaş ise artık kaçınılmaz görülüyor. Türkiye ileri ki zamanda ABD'nin IŞİD'e müdahale koalisyonuna dahil olmaya daha da zorlanacaktır. Tahminimce dahil de olacaktır.

  Türkiye, aslında kendi milli bütünlüğüne yapılan 2 sinsi operasyonu, kendi yaptığı başarılı operasyon olarak anlatmaya devam ededursun, benden yana ülke geleceği için şimdiden geçmiş olsun.

  Konsolosluk çalışanlarına ve ailelerine tekrardan geçmiş olsun.

(Bu ülkede MİT müsteşarları hangi CV'ye göre atanır, onu da öğrenmiş olduk.)



[1] http://erkintufan01.blogspot.com.tr/2014/03/boynuz-kulag-gecmis.html




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder